Elfaz-ı Küfür



       Elfaz'ın tekili olan lafız (lafz); söz, kelime ve ifade demektir. Küfür ise "kefera" fiilinden mastar olup, sözlükte; bir şeyi örtmek anlamına gelir. Kalbindeki imanını örten kimseye de bu yüzden münkir veya kafir denilmiştir. Bir terim olarak, kişiyi küfre düşüren ve dinden çıkmasına sebep olan sözlere "elfaz-ı küfür" adı verilir.
       Bir mü’mini küfre düşüren sözler dörde ayrılır. Bunlar: İstihza, istihfaf, istihkar ve istinkardır.
İstihza, dinin esaslarından birini alaya almak;
istihfaf, inanılması gereken ve zarüratı diniyye denilen prensipleri küçümsemek, hafife almak;
istihkar, dinle ilgili temel esasları ve t dinin mukaddes saydıklarına hakaret etmek, çirkin sözler söyleyip sövmek;
istinkar ise bir İslami hükmü açıkça inkar etmek veya dince mukaddes olan şeylere inanmayıp küfretmek.

       Allah'ın zatı, sıfatları, fiilleri, isimleri, emirleri, yasakları hakkında şaka yollu da olsa alay ederek küçümseyici konuşmak ve Allah'a çirkin sözler söylemek kişiyi dinden çıkarır.

 "Allah ile, O'nun ayetleriyle, O'nun Rasulü ile alay mı ediyorsunuz? Boş yere özür dilemeye kalkışmayın. Siz imandan sonra küfre düştünüz.” (9/Tevbe, 65)

       Peygamberlik kurumunu önemsememek ve peygamberlikle alay etmek, onlar hakkında küçük düşürücü sözler söylemek istihkar (hakaret ve sövme) sayılır. Bu yüzden herhangi bir peygamberi küçük gören, alay eden ve O'na eza veren dinden çıkar.

 "Şüphe yok ki, Allah’a  ve Rasulü'ne eziyet verenlere Allah dünyada ve ahirette lanet etmiştir. Onlara çok küçük düşürücü bir azap hazırlamıştır.” (33/ Ahzab, 57)

 "Münafıklardan öyleleri vardır ki, peygamberi incitiyorlar ve 'O her söyleneni dinleyen bir kulaktır' diyorlar. De ki, O sizin için bir hayır kulağıdır. Allah’a da inanır, mü’minlere de. İman edenleriniz için bir rahmettir. Allah'ın Rasulüne eziyet verenlere ise acıklı bir azab vardır. " (9/Tevbe, 61)

       Hz. Peygamber'e hakaret dinden çıkardığı gibi, mukaddes kitaplara ve Kur’an-ı Kerim'e hakaret veya mukaddes kitapların aslını inkar edici sözler söylemek küfürdür. Kur'an'la, bir süresi veya ayetiyle alay etmek, onu küçümsemek küfürdür. Meleklere hakaret etmek, alay etmek, ayıplamak, onları küçük görmek küfürdür. Cebrail'in vahyi getirirken hata ettiğini, Hz. Ali yerine yanlışlıkla Hz. Muhammed (s.a.s.)'e vahyi verdiğini söylemek de kişiyi dinden çıkartır. Azraille, ölüm meleği olduğu için hakaret etmek, meleklerin dişi olduğunu söylemek de küfürdür. Sahabeleri tekfir ederek, onların mü1min olmadığını söylemek de küfür kabul edilmiştir. Sahabeyi küçümsemek, alay etmek ve onlara buğz etmek ise bid’at ve sapıklıktır.

       Söyleyeni dinden çıkaran küfür sözlerinin bu sonucu meydana getirmesi için hür bir irade ve ihtiyarla söylenmesi gerekir. Tehdit, zor ve baskı altında küfür sözlerini söyleyen kimse, ikrah-ı mülci yani tam zorlama ile, öldürme, kesme, bedene zarar verme ve şiddetli dövme gibi işkence veya bu tehditler varsa küfür sözü söyleyebilir.

 "Kalbi imanla dolu olduğu halde, küfre zorlanan müstesna olmak üzere, kim iman ettikten sonra, küfre sine açarsa Allah 'tan onlara bir azap vardır." (Nahl, 106)
      Bu ayet, küfre zorlanan kimsenin dinden çıkmayacağını gösterir. Nitekim Mekke müşrikleri, Yasir ile hanımı Sümeyye'yi İslam'dan dönmeleri için zorlamış, işkence altında ikisini de öldürmüştür. Yasir'in oğlu Ammar'ı da bir kuyuya atarak işkence yapmışlar, Ammar işkenceye dayanamayarak, kalbi imanla dolu olduğu halde, diliyle İslam'dan döndüğünü söylemiş ve canını kurtarmıştır. Haber Hz. Peygamber'e ulaşınca, kendisiyle görüşmüş ve yine işkenceye maruz kalırsa aynı sözleri söylemesine ruhsat vermiştir. Yukarıdaki ayet-i kerime bu olay üzerine inmiştir.

       Günümüzde nice şarkılarda dinle ilgili kutsal esaslara hakaret taşıyan, kadere isyan eden, bir kadını putlaştırıp Allah'ı sever gibi sevme ifadeleri müslümanım diyen insanlar tarafından rahatlıkla söylenebilmektedir. Bir futbol takımı ekber, yani Allah'a ait olan "en büyük" ifadesiyle sloganlaştırılabilmekte, öğrencilere bir şahıs hakkında ilahı özellikler verilerek antlar, şiirler söylettirilebilmektedir. Medyada, kahvelerde, sokaklarda nice elfaz-ı küfür rahatlıkla ağızlardan çıkabilmektedir. "İşimiz Allah'a kaldı", "Allah'lık" gibi ifadelerle Allah hakkında küçültücü ifadeler söylenebiliyor. Azraille kızılıp ileri geri sözler söylenebiliyor. Bir kıza "Melek" ismi verilebiliyor, felek ifadesiyle göklerin insan kaderi üzerinde etkisi kabullenilerek ona kader adına hakaretler edilebiliyor. Açıkça kadere de çatılabiliyor. Zamana sövülebiliyor. Cennet ve cehennemle ilgili fıkralar anlatılarak Allah'ın ödül ve cezası şaka konusu edilebiliyor. Dini küçük düşürücü Bektaşi fıkraları veya dinin kutsallarını küçük düşürecek uydurmalar anlatılabiliyor. Allah'ın sıfatları başkasına verilebiliyor. Allah'tan başkasına dua edilip medet ve yardım istenebiliyor. Allah'tan başkası adına yemin edilebiliyor. Ağzımızdan çıkan her sözün hesabının isteneceği unutularak küfür lafızları sakız gibi ağızlarda dolaşabiliyor. Bütün bunlar, elfaz-ı küfür, şirk, irtidat gibi konuların kapsamına girmektedir.

Çevrede Çokça Duyulan Elfaz-ı Küfürden Bazıları

a- Allah'la ilgili

       "Allah'lık"
       "Allah'sız" (Bunun Allah'ı yok, bu kimseyi Allah yaratmamıştır anlamında)
       "İşimiz Allah'a kaldı" (İşimiz yaş, netice beklemeyin anlamında)
       "İnşaallah deme, kesin söz ver" (İnşaallah, yani Allah dilerse sözünün yanlış ve yetersiz olduğu anlamında)
       "Seni Allah gibi seviyorum"
       "Seni elimden Allah bile kurtaramaz"
       "Burada Allah yok, Peygamber izinde" (Karakolda, hapishanede vb. Allah'ın yardım edemeyeceği anlamında)
       "Allah'ın hükmü burada geçmez" veya "o eskidendi, şimdi Allah'ın hükmü uygulanmaz, devir değişti"
       "Şu işin (şeyin) Allah'ını yapar"
       "Sen Allah mısın be?"
       "Ye Allah ye", "vur Allah vur"
       "Allah Baba", "Allah'ın oğlu gelse ... "
       "Tapılacak kadın"
       "Futbol/müzik ilahı,... tanrıçası"
       "Hakimler hakimi"
       "Sezar'ın hakkı Sezar'a, Tanrı'nın hakkı Tanrı'ya"
       "Allah bizi unuttu"
       "Filan kimse şu şeyi yarattı"
       "Allah'ın başka işi mi yok, bununla uğraşacak?"
       "Hakimiyet/egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir/meclisindir"
       "En büyük filan takım, başka büyük yok"
       "Allah'ımı inkar edeyim ki, şu şöyledir"
       "Allah, şunu şöyle yaratsaydı, şu işi şöyle yapsaydı ne iyi olurdu"
       "Allah, keşke şunu haram kılmasaydı, şunu farz etmeseydi"
       "Allah şöyle buyurmuştur" demek (Kur'an'da olmayan, ispatlanamayan cümleleri Allah'a isnad etmek, dolayısıyla Allah'a iftira etmek anlamında)
       “(Allah'ın kesin olarak haram kıldığı bir şeyi yiyip içerken "Allah'ın ismiyle (Bismillah)' demek (Allah'la, Allah'ın haram hükmüyle alay etme anlamında)
       -Allah'ı, O'nun kurallarını, O'nun dinini, kitabını... istihza/alay, küçük görme, hakaret, inkar etme.
       -Allah'a, dine, dince mukaddes sayılan şeylere küfür, sövme veya çirkin söz söyleme.
       -Allah'tan başka mutlak gaybı bilen olduğunu kabul etme
       -Allah'tan başkasına söylenmesi caiz olmayan şeyleri başka şeyler için söyleme: "Yeşil gözlerinden muhabbet kaptım, Diz çöküp önünde yıllarca taptım." ,
       -"Mihrabım diyerek yüz sürdüm" ,
       -"Bir Allah'a, bir de sana taptım" ,
       -"Kabe Arabın olsun, bize Çankaya/Anıtkabir yeter" ,
       -"Ey, bugünleri borçlu olduğumuz ulu Atatürk" vb.
        -Allah'tan başkasına dua etmek, veya bir kuldan meded istemek Allah'ın helallarını helal; haramlarını haram kabul etmemek
       -Allah'tan başkası adına kurban kesmek, Allah'tan başkasına adak adamak
       -Allah'ın kesin yasağına rağmen Allah'ın düşmanlarını, kafirleri sevmek, küfre rıza göstermek, kafirlere -hidayetleri dışında- dua etmek
       -Tağutların resim ve heykelleri önünde tapınırcasına saygı göstermek
       -Allah'ın şeriatından/hükmünden daha üstün yönetim şekilleri olduğunu belirtmek:
      - "Demokrasi/halk idaresi en iyi idare şeklidir" , "Kemalizm, Kapitalizm insanları mutluluğa götürür" demek.
       -Allah'ı, sadece göklere ve tabiata hükmü geçen bir zat olarak kabul edip, yeryüzünü insanların kendi bağımsız arzularına bırakıp Allah'ı dünya işlerine karıştırmamak, insanların sosyal ve siyasal ilişkilerini düzenleme konusunda Allah'ın dışında otoriteler tanımak
       -Fayda ve zararı Allah'tan bilmemek, "şu doktor benim hayatımı kurtardı" , "frene basmasaydı ölmüştüm" , "şu hap bana şifa veriyor, beni iyi ediyor"
      - "Devlete karşı çıkılır mı, ezer geçer .
      - İbadet kapsamına girecek tüm amelleri, sadece Allah için yapmamak, gösteriş veya dünyevi bir menfaat için yapmak.

b- Dinle ilgili

       "Din ayrı, dünya ayrı"
       "Din ayrı, siyaset ayrı"
       "Dinde zorlama yoktur" (Din seçme konusundaki özgürlükle ilgili Bakara süresi, 256. ayetini farklı ve yanlış bir konu için delillendirerek, bir müslümana karışılamayacağı, onun haramları işlemede özgür olduğu anlamında; dinin ahkamla/muamelatla ilgili konularını inkar etmek veya geçerli olmayacağını iddia anlamında)
       "Zevklere ve renklere karışılmaz" (Arzu ve heveslere hiç kimsenin müdahale etmesine hakkı yoktur, ben neden zevk alıyorsam onu yaparım, din adına bile olsa hiç kimse ona karışamaz anlamında)
       "Bu benim özel hayatımdır, kimse karışamaz." , "Demokrasi var, bana kimse karışamaz, canım ne isterse onu yaparım" demek)
       "Biz babamızdan, atalarımızdan böyle gördük" (geleneği, ataların yolunu mutlak doğru olarak kabul etmek, dine ters düşse de atalarının yolunun en doğru yol olduğunu kabul anlamında)
       "Din şöyle diyor, doğru ama ... " , "haklısın, fakat..." (Dinin emir ve yasaklarının doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, hayata geçirmenin imkansız gibi çok zor olduğu, yaşanamayacağı, başka alternatiflerin zaruri olduğu anlamında)
       "İslam dini akıl dinidir, mantık dinidir" (Nakli dışlama, vahyi temel ölçü almama, aklı putlaştırma anlamında)
       "İslam şeriatı eskidenmiş, bundan sonra din hakim olamaz."
       "Dine bağlı yaşamanın, dindar olmanın zamanı geçti; doğru olursan bu devirde aç kalırsın"
       "Dini günler" (Zamanı, günleri dini olan ve dini olmayan diye ayırıp, bazı günlerin dinle ilişkilerinin olmaması gibi anlaşılabilmesi anlamında)
       "Hayat yalnız bu dünyadadır"
       "Paranın açmadığı kapı yoktur"
       "Demokrasilerde çare tükenmez"
       "Aşırı dinciler" , "dinciler" "fundemantalistler" , "dinci teröristler" gibi çirkin ithamları gerçek mü'minlere etiket olarak takmak, müslümanları, dolayısıyla İslam'ı kötülemek anlamında) İslam'a irtica, gericilik, fundemantalizm, taassup ve benzeri çirkin sıfatlar takmak. İslam'a, şeriata, tesettüre karşı tavır almak, veya bu tür dinle ilgili hususlara düşman olanları desteklemek.
       -İslam'ın kutsal kabul ettiği hususların dışında, özellikle de İslam'a düşman olan rejimlerin sembollerini yüceltmek veya onlara saygı duymak

c- Cennet, Melek ve Kaderle ilgili

       "Eşek cennetini boyladı"
       "Sensiz cennet kötü, seninle cehennem bana ödül" gibi sözler
        -Bir insana "Meleğim" demek, "Çarli'nin melekleri" veya bir kıza "Melek" ismi vermek, ya da birine "melek gibi" demek
       "Azrail onun canını yanlış yere aldı" , "Azrail'le savaşıyor" gibi sözler
       "Kader utansın" gibi kadere isyan anlamında sözler

       Ve bunlara benzer, düşünmeden, ya da bilinçli olarak söylenen, şirk düşüncesini yansıtan nice sözler ...